DİĞER
"Kanon ve klasiklerin listesi, 'bakımı yapılan saatler' listesidir. Literatür dediğimiz, o giderek daha da delirtici hale gelen şey, temelde büyük bakım raporlarından oluşmakta. Bakım, aynı zamanda bakış, bakıp sorunları tespit etmek, mümkünse bakımı düşünmek, yahut 'kullanılmaz' –veya Moretti gibi söylersek 'mezbahalık'– raporu yazmak."
"Ben sanki bütün sevdiğim şeyleri okudum, sonra oturdum yazdım gibi oldu. Tam anlamıyla rahatlama duygusuyla yazdım Armağan’ı. Artık hiçbir şeye yetişememe duygusu yaşamıyorum. Hayatımda hiç bu kadar rahata ve huzura erdiğim bir nokta olmadı."
Behçet Çelik, bu hafta 68. Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan, Kâmil Erdem'in Yok Yolcu adlı öykü kitabını değerlendirdi: "Hayıflanmalı, yazıklanmalı bir ağıt değil bu; hayli kederli ve can yakıcı olmasına rağmen, odağında yitip gidenlerin artık ulaşılmaz uzaklarda kalmış olması değil, vaktiyle yaşanmış olduklarını, hem de tutkuyla, adanmışlıkla yaşanmış olduklarını hatırlama, hatırlatma arzusu var."
"İrfan Yalçın, yoksulluğun, kimsesizliğin ve sevgisizliğin gölgesinde hayatlarını sürdüren roman kahramanlarıyla “küçük insan”ı, 'köşeye sıkıştırılmış' bireyleri anlatır. Onları anlamak için davranışlarının ardında yatan toplumsal koşullara dikkat çekmek ister."
Pangea Kitaplığı’nın ilk öykü kitabı ve ilk öykü seçkisi olan ve türün duayenleri ile edebiyatın usta isimlerini bir araya getiren İlk, İthaki Yayınları tarafından önümüzdeki günlerde yayımlanıyor. “Başlangıç” teması ekseninde kurgulanan bu bilimkurgu seçkisinin Bülent Somay tarafından yazılan sunuşunu Tadımlık olarak yayımlıyoruz.
"Derin devlet kokusu yayan bir faili meçhul cinayet, oğullarının adları birtakım rezaletlere karışan bazı devletlûlar ve bunları örtbas etme çabası, adliye vekilinin adliye üzerindeki “tazyik işaretleri”... Ve gazetecilerin daha demokratik bir basın kanunu beklentisi…"
En etkili ve popüler sol düşünürlerden antropolog David Graeber henüz 59 yaşında beklenmedik bir şekilde öldü. Akademisyendi, Occupy hareketinin etkili eylemcilerindendi, karmaşık konuları herkesin okuyabileceği şekilde yazabilen popüler bir yazardı, kışkırtıcı ve spekülatif bir teorisyendi...
"Tarihi dönemler, siyasi çevreler, şahsiyetler, zaman içinde soyut bir mahiyet kazanır. O dönemlerde yaşananlar ve yaşayanlar, zamanında ne ifade eder bilinmez, şahsiyetlerin her zaman pek çok çeşit olduğu unutulur, bazılarının şimdilerde etrafımızdakilere ne denli benzer olduğu düşünülemez. Hatırat, biyografi okumak bu bakımdan çok ufuk açıcıdır. Bunlara ‘portre’ yazılarını, kitaplarını eklemek gerek..."
Daha önceden Korkmayınız Mister Sherlock Holmes ile polisiye romanın Türkiye'deki hikâyesini aydınlatan Erol Üyepazarcı, bu kez Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler adlı eseriyle popüler romanın Türkçedeki yüz yıllık yolculuğuna ışık tutuyor. Kendisiyle kitabın hazırlık sürecinden edebiyatın gardiyanlarına, edebiyat tarihimizin sosyal arkaplanından unutulan/bilinmeyen kahramanlarına kadar pek çok konuda söyleştik...
“Sait Faik gibi ruh topografyamızı kurmuş ve böylelikle Türkçe edebiyatın hâlâ aşılmamış 50 Kuşağı’nın yolunu ferahlatmış bir isim adına dün verilen armağanın, Ethem Baran gibi taşranın bir zannedilen-coğrafya olduğunu pırıl pırıl ve boncuklu kelimelerle anlatan bir yazarla buluşması, kutlamayı hak ediyor elbette.”
Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan "Şiirin Çizdiği" adlı derlemede İlhan Berk'in 1939-1945 dönemine ait 21 yazısına yer verildi. Özdemir İnce bu kitaptaki yazıların Berk'e ait olamayacağını savunan bir yazı yazdı. Kitabı yayına hazırlayan Yalçın Armağan'ın İnce'ye cevabını yayınlıyoruz
Arkadaş Mektupları, bir kuşağın öyküsü olarak da okunabilir. Bugün a dergisi denince akla gelen isimlerden üçünün mektupları peş peşe okunduğunda, 1950’lerin ortasından 1970’lere değin bir kuşağın neler yaşadığını görmek mümkün
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.